Mükemmel işin özelliklerini hepimiz biliriz: Yüksek maaşlı, saygın, dikkat çekici ve ilginç, entelektüel açıdan yenilikçi, duygusal açıdan tatmin edici bir iş. Aynı zamanda şu an yaptığımız işin bu özellikleri taşımadığını da çok iyi biliriz.
Tanınmış müzisyenlerin, oyuncuların, sporcuların, belli bir alandaki başarılarıyla ünlü olmuş kişilerin, hırslı ve girişimci kişilikleriyle öne çıkan CEOların kariyerlerini anlatan biyografileri okuruz. Donald Trump’lı The Apprentice veya Türkiye’ye uyarlanmış versiyonu Çırak gibi TV programlarında hayallerindeki işi yapmak için yarışan adayları seyrederiz. Karşılarına çıkan engelleri azimleri ve tutkularıyla ortadan kaldırıp hayallerini gerçekleştirmeyi başaran insanlar tanırız. Ama gelin görün ki biz bu kişilerden değilizdir, üstelik yakın zamanda onlara benzeme olasılığımız da pek yok gibidir.
Bu ders iş hayatınızdan tam olarak neler beklediğinizi ve gerçekte nasıl bir iş yapmak istediğinizi belirlemenize yardımcı olmak için hazırlandı. Öncelikle kariyer seçimlerimizi etkileyen, aile yapımızdan kişilik testlerine uzanan çeşitli faktörleri inceleyeceğiz; bu faktörlerin iş hayatında yeni fırsatlar aramamızın önünde baskıcı bir engel mi yoksa arayışlarımızı hızlandıran itici bir güç mü olduğunu saptayacağız. Sonraki bölümde bizim için gerçekten anlamlı olabilecek, elektrik faturasını ve kirayı karşılamanın ötesinde içsel olarak büyümemize ve zenginleşmemize katkı sağlayabilecek bir işin özelliklerini tartışacağız. Ve birlikte şu soruların peşine düşeceğiz: İş hayatında paranın mı yoksa statünün mü peşinde koşmalıyız? Kişisel değerlerimizle uyumlu olan ya da yeteneklerimizi özgürce kullanmamıza izin veren bir işimizin olması bizim için ne kadar önemlidir? Her konuda bilgi sahibi olmak mı yoksa belli bir alanda uzmanlaşmak mı iyidir? Bir başka deyişle, farklı alanlara uzanmayı başarmak mı yoksa tek bir alanın zirvesine çıkmayı denemek mi anlamlıdır? Hayalinizdeki işe kavuştuğunuzda bu işin gerçekten düşündüğünüz kadar tatmin edici olacağına inanıyor musunuz?