Basın, kamunun 'organı'dır; görevi de dansçıların vücutlarıyla ifade ettiği şeyi kelimeler aracılığıyla dile getirmektir. Bazen eleştirmenler koreografın fikrini dansçıların koreografiyi zaman ve mekânda fiziğe dayanan bir şekilde tercüme etmeleri gibi yorumlar. Bazen sanatçı, basının bakış açısıyla çelişkiye düşebilir. Bu iki taraf arasındaki çelişki, dansçılar kendilerini sıkışıp kalmış hissettiklerinde ya da koreograflar yaptıkları işin yorumunun kişisel olarak yanlış anlaşıldığını düşündüklerinde ortaya çıkabilir. Dengeyi bulmak, herkesi memnun etmek bazen zor bir iş olabilir. Yaratıcılık değerlendirmeye tabi tutulduğunda, sanatçılar ve eleştirmenler seyircileri değişik araçlar kullanarak eğitmektedir: Biri hareketlerle, diğeriyse kelimelerle. Sonuç olarak, iki tarafın da aynı hedefe yöneldiği, yani duyguların ve fikirlerin kamuya iletilmesi amacını güttüğü gayet açıktır.