2010 yılında Toronto'da kurulan folk müzik grubu Minor Empire, Türkiye turnesi kapsamında 8 Kasım'da Beyoğlu Hayal Kahvesi'nde sahne alıyor.
Hayal Kahvesi Shining Stars Sunar: Minor Empire...
Minor Empire, gitarist/yapımcı Ozan Boz ve vokalist Özgü Özman liderliğinde Kanada'nın seçkin müzisyenlerinin de katılımıyla 2010 yılında Toronto'da kurulmuş bir müzik grubu... İlk albümleri Second Nature ile Kanada'da iki büyük müzik endüstrisi ödülü alarak bir ilke imza atan grup; Kanada ve ABD turneleriyle, aralarında Vancouver ve Calgary Folk Müzik Festivalleri'nin de bulunduğu birçok prestijli festivalin yanı sıra, dünyaca tanınan efsanevi Yoshi's San Francisco gibi kulüplerde de sahne aldılar.
Second Nature albümlerinin, piyasaya çıkmasını takiben Kanada Radyoları Dünya Müziği Listesi'nde 1 numaraya ulaşmasıyla müzik kritiklerinin dikkatini çeken grup, dünyanın dört bir yanından övgüler toplamaya devam ediyor. Kanada'nın önde gelen müzik kritiği ve CBC Radyo yapımcısı Errol Nazareth albümü "dünya müziği için atılmış büyük bir adım" olarak nitelendirirken, İngiltere tabanlı Songlines dergisi, grubun "sinematik ve rüyamsı atmosferler yaratma konusundaki uzmanlığına" ve vokalist Özgü Özman'ın "çarpıcı tonu ve vokallerine" dikkat çekiyor. Kanada yayınlanan Edmonton Journal gazetesi projeyi "büyüleyici" olarak tanımlıyor ve Özman’ın "vokallerindeki sıradışı ifade gücü ile adeta yeni bir dil yarattığını" söylüyor. Amerika tabanlı World Music Central albümü "cesur, uzmanca yaratılmış ve zengin içerikli" olarak, Almanya tabanlı Folk World "yeni nesil tarafından yaratılmış bir gelenek" olarak tanımlıyor ve Boz'un "yapımcılıktaki ustalığına", "Doğu ile Batı, akustik ile elektronik arasında kurduğu kusursuz dengeye" dikkat çekiyor.
Gruba Kanada Folk Müzik Ödülleri'nde ve Kanada Bağımsız Müzik Ödülleri'nde "En İyi Dünya Grubu" unvanlarını kazandıran albümde Boz ve Özman'a Kanada'nın önemli caz müzisyenlerinden gitarist Michael Occhipinti, basist Chris Gartner ve vurmalı ustası Debashis Sinha eşlik ediyor.
Grubun lideri ve Second Nature'ın yapımcısı Ozan Boz projeyi ve konsepti şöyle anlatıyor:
“Kanada ve Amerika'da bu tür Doğu-Batı karışımı projeler genelde füzyon yaklaşımı ile yapılıyor, biraz ondan biraz bundan şeklinde. Geleneksel enstrümanlara rahat nefes alacakları ve gösteriş yapacakları bir sonik düzlem ve zaman verilmiyor. Modern enstrümanlar da monofonik müzik normlarına uyum sağlamaya çalışırken armonik zenginliklerini kaybediveriyorlar. Başka bir deyişle 'füzyon' adı altında birkaç tarz bir araya geliyor, bu tarzlar birbiri içinde eriyor, orijinal şekillerini kaybediyor ve kapasitelerini yerine getiremiyorlar. Benim için bu projede o tuzağa düşmemek çok önemliydi. Bizim geleneksel enstrumanlarımız, makamlarımız, aksak ritimlerimiz, vokal melodilerimiz çok özel, hepsini doya doya dinlemek ve dinletmek istedim. Geleneksel elementleri oldukça geleneksel, modern elementleri de oldukça modern tutmaya özen gösterdim. Her parçada sadece bir geleneksel enstrüman kullandım. O parça hangi geleneksel enstrümanı merkez alıyorsa, taksimler, sololar sadece o enstrümanla yapıldı. Vokali de geleneksek elementler içinde düşündüm. Özgü’nün sesinin çok özel bir tonu vardır ve kullanmayı çok iyi bilir; bütün komaların hakkını sonuna kadar verdiği gibi, melodinin özünü bozmadan kendine has yorumunu ve stilini ekler. Yani bu projede herkes en iyi yaptığı şeyi yaparak ve tamamen kendini yansıtarak yeraldı. O yüzden, tarzı anlatabilmek için 'füzyon'dan başka bir kelime aradım. İngilizce'de 'confluence' veya 'coexistence' diyorum, 'aynı anda varolma' ya da 'bir arada yaşama' diye çevirebiliriz."
Boz, Second Nature üstünde 3 yıl boyunca çalışmış:
"Özgü ile ortaklığımız daha önceki Auxetic Pulse grubumuza dayanıyor. O sırada ikimiz de modern seslere çok meraklıydık. İngilizce sözlü orijinal bestelerimizden oluşan, trip-hop/art-pop tarzında bir repertuvarımız vardı ve bir de EP kaydetmiştik. Tam albüm hazırlıklarına başladık ki, bir şeyin eksikliğini hissettim ve o projeyi rafa koyup başka denemeler yapmaya başladım. Minor Empire'ın temelleri de o şekilde atıldı. Sonraki bir yıl boyunca Özgü ile fikirlerimizi bir araya koyup demo kayıtlarını ve taslakları yaptık. Tamamen kendimizi yansıtacak, Kanada’nın izlerini ve müzikal kişiliklerimizi dokumente edecek ve kendi kişisel müzik zevklerimizi tatmin edecek bir albüm yapmak istedik, her şeyden önce bizim dinlerken zevk almamız lazımdı. O şekilde vizyonumuza en uygun müzisyenleri dahil etmeye çalıştık. Albümü bir bütün olarak düşündük, bir film ya da hikaye gibi. Giriş, gelişme, gerilim, çözülme, final bölümleri olan bir şey. Parçaların sırası, akışı, aralarındaki boşluklar ona göre tasarlandı. Bir nevi konsept albümü yani."
Vokalist Özman, grup ve albüm isimlerini seçerken birçok anlamı bir araya getirdiklerine değiniyor:
"Grup isminde her şeyden önce Asya Minör (Anadolu) çağrışımı var. Ayrıca Anadolu içinde yüzyıllarca hüküm sürmüş imparatorlukların (empire) izlerini taşıyan müzik geleneğimize ve minör tonlarının Türk müziğindeki yerine gönderim var. Bunların dışında 'minor empire' kuralların üstünde yaşayan, bir nevi kendi hükümdarlığını kurmuş kişi ve grupları anlatmak için de kullanılan bir terim. Bizim de müzik konusunda biraz öyle özgür bir bakışımız var, kendi hislerimizi, tarzımızı ve stilimizi takip ediyoruz, diğer normlar bizi pek ilgilendirmiyor. Dolayısıyla bu isim, birçok şekilde bizi yansıtan ve kendimizle özleştirdigimiz bir isim oldu. 'Second Nature' ise İngilizce'de 'içselleşmiş' anlamına gelir, yani ne zaman öğrendiğini hatırlamadığın, düşünmeden yaptığın şeyler, insanın doğasına işlemiş olan şeyler."