18 Şubat 2014, Salı
20:00 - 22:30
Ücretli
0242 242 99 32 - 0507 820 93 19
Levent Kırca'nın yönettiği Yine Çok Güldürecek ve Düşündürecek "İçerdekiler" oyunu, 18 Şubat'ta Antalya Kültür Merkezi'nde... TÜKENMEDEN ALIN!
Yer: Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu
Tarih: 18 Şubat 2014 - Salı - 20.00
Detaylı Bilgi 0242 242 99 32 - 0507 820 93 19
Bilet Satış Noktaları:
- Shemall AVM Danışma
- 5M Migros Kodak Mağaza
- Biletix http://www.biletix.com/etkinlik/RTLK3/ANTALYA/tr
1 Şubattan İtibaren İse
- Cenap Düzgün Eğitim Kurumları (Markantalya Yanı)
- Kampüs Olbia Memnun Kitabevi (Kampüs Yanı)
10 Şubattan İtibaren
- Antalya Kültür Merkezi Gişesi (10.00 - 19.00 )
Grup Katılımlarında İndirim Uygulanmaktadır.
Oyun Hakkında;
Oyunlaştıran ve Yöneten: Levent Kırca
Kaynak Kitaplar: Semih Çetin’in Bir İhanetin Öyküsü, Tuncay Özkan’ın Hapiste Yatacak Olanlara Öğütler, Güldal Mumcu’nun İçimden Geçen Zaman, Nilgül Doğan’ın Adını Siz Koyun, Gülşah Balbay’ın bir röportajından ve Ergenekon davasının tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez’in bir röportajından esinlenilmiştir.
Müzik: Fazıl Say
Adı geçen oyun Kültür Bakanlığı’nca desteklenmektedir.
1. Hikâye: Gülşah Balbay Mustafa Balbay'ın eşidir. Balbay Ergenekon kapsamında tutuklanınca... Karısı ve çocukları açısından, bir de hapisteki Balbay açısından anlatılan bir hasret hikâyesi. "Bir Tek Hasretin İlacı Yok" başlığı altında anlatılıyor.
2. Hikâye: Amiral Semih Çetin, "Balyoz" başlıklı tutukluluk öyküsünde hapiste olduğu için kızının düğününe katılamayacaktır. Bakanlıktan kızının nikahını Hasdal Cezaevi’nde yapılabilmesi için müsaade alır. Tutuklular tarafından cezaevi süslenir. Ve Amiral Semih Çetin kızının ve damadının düğününü cezaevinde gerçekleştirir. Düğün alayı evine dönerken sonunda amiral de hücresine döner.
3. Hikâye: Bu öykümüz de Tuncay Özkan'ın kaleme aldığı "Hapiste Yatacak Olana Öğütler" kitabından oluşmaktadır. Tuncay pratik bilgiler aktarmaktadır seyircilere. Örneğin, çamaşırları çamaşır suyuyla elde yıkamaları halinde elleri zarar görmektedir. Önce ayaklarıyla yıkamayı keşfederler. Bunun adını da "Topukmatik" koyuyorlar. Ne var ki deterjan ve çamaşır suyu ayaklarını da yıpratmaktadır... Tuncay bir keşif yapar, çamaşırlar su bidonuna konulur. Ve ortada çalkalanarak yıkanır. Böylece hapishanede çamaşır makinesi icat edilmiştir. Çamaşırı yıkayan kişi bidonu sağa sola sallayarak hem spor yapmakta hem de kendisine zarar vermeden çamaşırlarını temizlemektedir.
4. Hikâye: Dördüncü hikâyemiz de Gürdal Mumcu'nun anılarından oluşmaktadır. Eşi Uğur Mumcu ile birlikte bir gün evden çıkarken, önden giden Uğur Mumcu’nun arabasının patlatılarak nasıl suikasta uğradığı anlatılmaktadır. Gürdal Mumcu ve çocuklarının cenazeye kadar yaşadıkları, Gürdal Mumcu’nun gözüyle anlatılmaktadır.
Yeditepe Organizasyon