Kolektif İstanbul

Kolektif İstanbul Resmi
Kolektif İstanbul, 2006’dan beri hayatımızda… Richard Laniepce’in “hatıra defteri” tadında bir projesi olarak hayata geçti, değişik dönemlerde farklı müzisyenlerin katılımıyla zenginleşti ve ilerleyen yıllarda kendi yolunu buldu, bugüne geldi. Adlarını andığımızda akla gelen ilk şey doğaçlama: Enstrüman hâkimiyeti tartışılmaz elemanlar, konserlerde “kaptırıp” gidiyor ve sahnedeki coşku bir curcunaya dönüşüyor. Bu, her konseri, bir daha tekrarlanamayacak bir şölen haline geliyor. Şarkılar, doğaçlamalarla şenleniyor, bambaşka bir hale bürünüyor. Ama sanmayın ki bu, şarkıların değişmesine yol açan bir tavır… Bilakis şarkılar değişirken ya da dönüşürken, özü korunuyor. Ekip, bir yanda hayal gücünün sınırlarını zorlarken diğer yandan saygıyı ihmal etmiyor.
Kolektif İstanbul’u 2006 başında çıkan “Balkanatolia” albümüyle tanıdık. Anadolu ve Balkan müziğini hayranlık uyandırıcı sürprizlerle harmanlayan, değişik geleneklerden gelerek müzik yapmaya koyulan bu “kolektif” ekibi çok sevdik. Ardından konserlerine şahit olduk: Dünyanın değişik yörelerinde, festivallerde ve müzikhollerde çalarken bir yandan beslendiler ve müziklerini dönüştürdüler, zenginleştirdiler. Bunu yaparken ekibi de sabitlediler: Bulgar göçmeni Tamer ve Talat Karaoğlu kardeşler akordeon ve klarneti çalarken, “iyiden daha iyi çalan sakin” Ediz Hafızoğlu davulun başına oturdu, Ertan Şahin tubasını omuzladı; projenin ev sahibi Richard Laniepce saksofon ve gaydayı elinden bırakmadı, Aslı Doğan ise vokali ve zaman zaman trompetiyle grubun “sesi” oldu. 2008 ortasında çıkan “Krivoto”, bu müzikal dönüşümün ve çekirdek kadronun geldiği noktayı gözler önüne seriyordu. Daha bir coşkulu, çok daha rahattı ekip ve ortaya çıkan, dinlerken yerinizde duramayacağınız bir albüm olmuştu.
Kolektif İstanbul, funk ve caz altyapılarıyla, geleneksel melodiler ve enstrüman stillerini birleştiriyor. Bunu yaparken nefeslilere ağırlık veriyor: Gayda, klarnet, saksofon, kaval ve tuba, onların müziğindeki vazgeçilmezler. Bunlar, akordeon ve vurmalı sazların katılımıyla tamamlanıyor, zaman zaman trompetle zenginleşiyor. Ortaya çıkan ise lezzetli bir “türlü”: Kökü Balkanlarda olan, coşkusunu ve dinamizmini oradan alan, İstanbul’un renklerini barındıran, Anadolu’nun duygusu ve müzikal birikimiyle yoğrulmuş, tadına doyulmaz bir yemek bu!

Yer Aldığı Etkinlikler

19 Haziran 2014
Perşembe
FKM Müzik Bayramı Açık Hava Konseri
Fransız Kültür Merkezi / İstanbul
25 Aralık 2013
Çarşamba
Kolektif Istanbul Konseri
Babylon / İstanbul