Öykü Osmanlı sarayındaki iktidar mücadelesi ve birbiriyle savaşan güçlerin eylemleriyle yazgıları belirlenen genç kadınların yaşadığı Harem'deki entrikaları anlatmaktadır. Bu öyküde mutlak ve herşeye kadir olması gereken bir Padişah vardır. Ancak zayıf bir kişidir ve yaşamını sürdürmesi de bilfiil annesi tarafından tehdit edilmektedir. Zira Valide Sultan onu kendi tutkularını gerçekleştirmede bir engel olarak görmekte, tüm gücü şahsına toplayabilmek için elinde kolaylıkla oynatacağı ve arkasına saklanacağı genç bir torunun tahta çıkmasını tercih etmektedir.
ÖZET
Kemal adlı bir delikanlı Valide Sultan'a bir mesaj getirir ve Harem'de Çeşmidil adlı çok güzel bir kız görür. Bu olay giderek karşılıklı bir aşka dönüşür ve Çeşmidil, Kemal ile birarada olabilmek için saraydan kaçmaya karar verir. Bir gün herkesin uykuya daldığı bir sırada kaçmayı başarır. Bundan yalnızca arkadaşı Gülbeden'in haberi vardır. Gülbeden onun yaşamını tehkileye sokacak bir hareket yapmasını önlemek isterse de Çeşmidil kendisini dinlemez.
Öte yandan, Kızlar Ağası Sümbül, Gülbeden'e gizlice aşıktır. (Haremdeki kadınların erkeklerle temasından onlan korumak üzere görevli bulunan hadım harem ağalarının platonik veya başka şekilde saraydaki kadınlara aşık oldukları tarihi bir gerçektir.) Şahane Gülbeden'in Padişah tarafından farkedilmesini kesinlikle arzu etmemektedir. Maalesef bir gün Padişah Gülbeden'i görür ve onun güzelliğine kayıtsız kalması artık mümkün olmaz... Valide Sultan Padişah'ın Gülbeden'e olan ilgisinden hoşlanmaz. Zira Gülbeden biraz fazla zeki olup onunla Padişah'ın birlikteliği, kendisinin tutkularını gerçekleştirmede tehlike oluşturabilecektir. El altından yeniçerilerin kışkırtılarak Padişaha karşı ayaklanmalarını sağlar. Padişah Kızlar Ağasına Gülbeden'in hazırlanarak kendisine sunulmasını emreder. Sümbül Ağa yüce buyruğa boyun eğmek zorundadır. Kemal ve Çeşmidil'i Kanlıca'da görürüz. Çeşmidil Gülbeden'in başına geleceklerden kaygılıdır ve geri gitmek ister. Ancak Harem'e geldiğinde Valide Sultan'ın hiddet içinde olduğunu ve kendisini saraydan kovmaya kararlı olduğunu görür. Cezasının bundan daha ağır olmamasından dolayı minnet duymalıdır. Valide Sultan yalnızca Çeşmidil'e değil, aynı zamanda Padişah ve Gülbeden arasında gelişen aşka da kızgınlık duymaktadır.
Kurnaz entrikaları ile Padişah'ın zayıf ve kadın düşkünü ve koskoca imparatorluğu doğru dürüst yönetmekten aciz birisi olduğu gerekçesiyle Sultan ve yeni gözdesini Çinili Köşk'e hapsettirmeyi başarır. Sümbül Ağa masum ve bu iktidar mücadelesiyle hiçbir ilgisi bulunmayan Gülbeden'i kurtarmaya çalışırsa da tekrar başarısız kalır ve büyük bir umutsuzluğa düşer. Yalnızca Harem'deki kızların Gülbeden'i ziyaret etme ricalarına karşılık onlara bu izni verir. Kemal ve Çeşmidil'in ise şansları yaver gitmiştir. Evlenmişler ve süreceği anlaşılan bir mutluluğa sahip olmuşlardır. Valide Sultan sonunda arzu ettiğini elde eder. Yeniçeriler Padişah'tan kurtulmaya ve onun yerine tahta genç bir şehzadeyi çıkarmaya karar verirler. Padişah ölüm fermanının imzalandığının farkındadır ama bu sonuçtan korku duymamaktadır.
Yeniçeriler Padişah'ın hapsolduğu Köşke girerler ve karşılarında cesaret ve kararlılığıyla görkemli bir Osmanlı Sultanı bulurlar. Kendiliklerinden Padişah'ın önünde eğilirler. Valide Sultan bunu beklememektedir... Bu, sürprizlerle dolu olan Osmanlı tarihindeki büyülü anlardan birisidir. Padişah'ın bu olayı sağ olarak atlatıp atlatmadığı ise seyircinin hayal gücüne kalmıştır.