Güzel bir Karadeniz sonbaharında Samsun’da başladı serüvenim.
İlk Orta ve Lise’yi Samsun’da okuduktan sonra herkesin olduğu gibi benimde hayalim olan İstanbul’ da üniversite okuyabilmek için; önce büyük şehir havası almak ve nacizane ÖSS ye hazırlanmak için Ankara’nın yolunu tuttum. Birbirinden güzel 2 bahar ve sert bir kış yaşadıktan sonra sıcak bir haziran sabahında noktaladığım sınav maratonu neticesinde tercih aşamasına gelince önümde dikkate almam gereken 2 yol vardı
Ya istediğim bölümlerden birinde ya da yeni yeni gelişen ve gelecek vaat eden bir bölümde okuyacaktım. Ve bu iki yol ayrımında gidip gelirken tercihlerimin ortak paydasında hep ‘İstanbul’ olmalıydı. Fırsatlar şehri tercih listemin ana fikrini oluştururken bu iki yolu da kapsayan bir tercih listesi hazırlayarak -Matematik Hocamın tabiriyle- ‘ÖSYM Babaya’ sundum ve neticesinde bu gün olduğum yere geldim.
İlk kazandığım vakitler ‘Lojistik’ kelimesinin içini tam dolduramıyordum. Kimisine boş geliyordu, kimisi sırf uluslararası kısmını duyunca, iyidir iyidir, diyordu. Bazıları da kelimeye yeni yeni alışmaya başladıklarından hadi yine iyisin parayı buldun tarzında enteresan motivelerde bulunuyorlardı. Ama sonraları işin içine girince; ne olduğunu anlamaya başlayınca gerçekten benimsedim ve zevk alarak yapabileceğim bir bölümde okuduğuma kanaat getirdim.
Lise de kompozisyon yarışmalarına katılır ve genelde iyi dereceler alırdım. E tabi bu dereceler bana maddi olarak destek sağladığı gibi hocalarım tarafından not olarak da geri dönerdi. Edebiyat hocam: ‘Üniversitede hangi bölümde olursan ol mutlaka yazmaya devam et.’ demişti bana. Ona göre körelmemesi gereken bir yeteneğim vardı. İyi ama lojistikle alakalı neler yazabilirdim ki? Ya da nerde yazabilirdim?
İşte bu nokta da sevgili kuzenim Nihat İpekçi bana internet de bir blog açmamı ve orada yazmaya devam etmemi önerdi. Sonucunda 2010′un Ocağında Türkiye’nin ilk lojistik bloğunu blogger üzerinden açtım ve yazılarıma başladım. Ve bir yılın sonunda işi yine sağolsun onun yardımıyla biraz daha profesyonelleştirerek bu kişisel internet sitesi haline dönüştürdüm.
Sazın teli kopma noktasına gelince verirmiş en iyi sesini, sona yaklaştığında yani. Bense daha yolun çok başında biri olarak kalınlığın verdiği amatörlükle kimi zaman kulaklarınızı incitirsem; şimdiden affola. Eğer yazılarım ‘Lojistik’ ile alakalı olanların bilgilerine yardım edecek ya da olmayanlara yol gösterebilecekse ne mutlu bana.