15 Mayıs – 14 Haziran 2014 tarihleri arasında Sanatorium’da ikinci kişisel sergisini gerçekleştirecek olan Luz Blanco, aslından ayrılmış ve yeniden inşa edilmiş imgelerden oluşan rastlantısal bir döngü görünümündeki yeni serisini sunuyor. Blanco, çizimlerini manipüle ettiği film ve belgesel görsellerinden elde ediyor. Bu sayede sanatçı, grafiklerin yeniden yaratım sürecinde kendi yollarını bulmalarını sağlarken; bizleri diyalektik bir biraraya getirme süreciyle baş başa bırakıyor: Görsel hikâyelerin parçalanışı, tıpkı ikonik objeler gibi gizemli, ortalığa saçılmış, ufalanmış ve kırılgan anlatılar yaratır. Eğer bir anlatı varsa, kendi kurallarını zorla kabul ettiremez; çünkü ortaya çıkan ani imgeyi yakalamak uğruna hikayeleri sonlandırma çabaları başarısız olur. Sanatçıya göre, fotoğraf yoluyla yeniden yaratılmış çizimler bir nevi hatıra filtresi işlevi görüyor. Blanco’nun çizim pratikleri ise, transparan/silik, kurgusal/sahici gibi ikilemleri içinde barındırarak, büyüleyici gerçeklikleri ve boşluklarıyla hatıravari bir his teşkil eden imajları oluşturuyor. Odak noktası parçalanmış anılar olan bu sergi, çizimleri parçalarına ayrılmış ve yeniden inşa edilmiş imgeleri tümleşik bir süreçte biraraya getirip bize sunmayı amaçlıyor. ‘Eden’ (Cennet) ve ‘The End’ (Son) arasında bir dil kendisini yeniden inşa ediyor. Fransız-İspanyol sanatçı Luz Blanco İstanbul’da yaşıyor ve üretimini sürdürüyor. Eğitimini Paris’teki Duperré Güzel Sanatlar Lisesi’nde tamamladıktan sonra video, deneysel film ve fotoğraf gibi çeşitli medyaları kullanarak üretimler ortaya koydu. İşlerini daha önce Fransa ve Türkiye’de sergileyen Blanco, son dönem işlerinde fotoğrafik görüntüler üzerine çizim tekniğini işliyor. Sanatçı, grafiği bilinçdışı bir anlatım ve içerik aracı olarak ele alıyor.