İstanbul Bakırköy’deki Özel Çavuşoğlu Koleji’nde henüz 5 yaşındayken başladığı eğitim hayatına Ankara’da devam eden Deniz Ülke Arıboğan, TED Ankara Koleji yıllarında derslerden çok sporla ilgilenen bir öğrenci olmuş. Ortaokul yıllarında atletizm ile başlayan sporculuk serüveni, sonrasında basketbol ile devam etmiş. Spor kariyerinde Türkiye şampiyonlukları da olan Deniz Ülke, yüzme ve hentbol da dahil bir çok spor türünde birincilikler, madalyalar kazanmış.
Küçük yaşlardan itibaren her şeyin resmini çizen, evdeki masa dahil her şey hakkında şiir yazan Deniz Ülke, ismini de Edgar Alen Poe’nun “Anabel Lee” şiirinden almış. Annesi ile babası kızlarının adına henüz üniversite sıralarında öğrenciyken karar vermişler. Deniz Ülke ise kendi üniversite yıllarını Cebeci’de, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün öğrencisi olarak geçirmiş. Bu yıllarda da derslerden çok Siyasal’ın meşhur Maç Kahvesi’nde Briç ve King oynamaya vakit harcamış; bir yandan basketbol oynamaya devam edip, diğer yandan da futbol maçlarını TV’den aktif bir seyirci olarak takip etmiş. (Hala televizyonda sadece tartışma programlarını ve spor karşılaşmalarını izliyor)
Derslere gelince, konular onun zaten çok küçük yaştan itibaren takip ettiği politik gündeme ilişkin olduğundan, sınıf geçmekte pek sıkıntı çekmemiş. 4 yıldan kısa bir sürede tamamladığı Üniversiteden mezun olduğuna annesini ikna etmek ise epeyce zor olmuş. Deniz Ülke henüz Üniversite yıllarındayken bir yandan da milli basketbolcu eşi Lutfi Arıboğan ile tanışmış ve nişanlanmış.
Deniz Ülke, Üniversiteden mezun olduğu yıl İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversitesi’nin İşletme İktisadı Enstitüsü’nde “International Management “ sertifika programına başlamış. Lakin programa devam ettiği dönemde İstanbul Üniversitesi’nde açılan asistanlık sınavını kazanıp derslere devam edemeyince, programdan ayrılmak zorunda kalmış. Derslere fazla ilgi göstermeden başarabileceği konusundaki özgüveni bu kez ters tepmiş. (Kendisi konuyu “ilk eğitim başarısızlığım” diye tanımlıyor. Bu ona iyi bir ders olmuş)
1987 yılında Prof. Dr. Esat Çam'ın asistanı olarak başladığı akademik hayatını sürdürürken bir yandan da oğlu Ahmet’in annesi olarak yüksek lisansını tamamlamaya çalışmaktaymış. Uykuyla barışık olmayan bir bebeği büyütmenin Deniz Ülke’ye en olumlu etkisi geceleri sabaha kadar çalışma fırsatını bulabilmesi olmuş. Anne-oğul 1993 yılında doktoralarını tamamlamışlar. Doktora yaparken bir yandan da ilk kitabı olan Uluslararası İlişkiler Sözlüğü’nü arkadaşları ile birlikte yayına hazırlamışlar.
Doktora sonrası dönem Arıboğan ailesine küçük Sena’nın katılmasıyla daha da şenlenmiş. Artık 2 çocuk annesi olan Deniz Ülke bir yandan akademik dünyanın gereklerini yerine getirmek adına yurt dışına açılmış. Bir yaz dönemi boyunca İskoçya’nın St. Andrews Üniversitesi’ne gidilmiş ve Uluslararası Güvenlik Okulu bitirilerek terör ve güvenlik konularında uzmanlaşılmış.
1998 yılında başarılı bir sınavla doçent ünvanı alınmasına rağmen, o ünvana yapılacak atama için 2 yıldan fazla bir süre beklemek zorunda kalınmış. Açılan kadro İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde olunca, fakülte değişikliği kaçınılmaz olmuş ve 2 yıllık Siyasal Bilgiler hocalığı dönemi başlamış. Bu arada İstanbul Üniversitesi’nde taşlar fazlasıyla yerinden oynamaya başlamış ve yönetimin de etkisiyle özellikle sosyal bilimler akademisyenleri dışarıya yönelmek durumunda kalmışlar. Deniz Ülke de bu akışın içerisinde yer almış.
2002 yılında başladığı İstanbul Bilgi Üniversitesi ilk vakıf üniversitesi deneyimi olduğu kadar, ilk yöneticilik tecrübesi de olmuş onun için. Bilgi Üniversitesi’nin Meslek Yüksek Okulu müdürü ve her türlü komisyonun da üyesi olarak 4 yıl üniversitenin yönetim takımının içerisinde yer almış. Bilgi Üniversitesi’ne girdikten 1 yıl sonra uluslararası ilişkiler alanında profesör ünvanı alan Deniz Ülke henüz 40 yaşına varmadan bu ünvanı kazanan genç profesörlerden bir tanesi olmuş. Aynı dönemde uluslararası ilişkiler alanının en önemli akademik örgütü ISA (International Studies Association)’nın alt kuruluşu olan CISS’in de başkan yardımcılığına seçilmiş.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde geçirilen 4 yıllık verimli bir dönemin ardından, yeni açılım penceresi Bahçeşehir Üniversitesi olmuş. Deniz Ülke 2006 yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcılığı görevine getirilmiş ve idari yükü giderek ağırlaşmaya başlamış. Bir yıl sonra Üniversitenin rektörlüğüne getirildiğinde bir kaç senedir köşe yazarı olarak aralarına katıldığı Akşam gazetesi ailesinden (geçici olarak) ayrılmak durumunda kalmış. Yaklaşık 3 yıl süren yoğun bir temponun sonucu oldukça verimliymiş. İşlerin yoluna girmesiyle 2009’da bir süre için ara verdiği Akşam gazetesindeki köşe yazarlığına geri dönmüş ve gündeme dair fikirlerini yeniden köşesinden paylaşmaya başlamış.
Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki yöneticilik deneyimi kendi deyimiyle “olağanüstü bir tecrübeymiş”. Takım oyununa inanan bir rektör olan Deniz Ülke, çok iyi bir yönetim takımının da desteğiyle, başarılı bir üniversitenin akademik liderliğini yapma fırsatını bulmuş.
2010 yılının Temmuz ayında yeniden İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne dönen Deniz Ülke, Üniversitenin mütevelli heyetine seçilmiş. Yaklaşık son 10 yıldır süren yöneticilik dönemi süresinde akademik çalışmalarını da aksatmamaya çalışan Deniz Ülke yazdığı makalelere ilave olarak 8 tane de kitap yayınlamış. Üstelik bu arada Albert Einstein tarafından kurulan Dünya Sanat ve Bilimler Akademisi’ne (WAAS) seçilen iki Türk akademisyenden birisi olmayı da başarmış.
Deniz Ülke şimdilerde İstanbul Bilgi Üniversite’sinde....
