Geçtiğimiz sene dünya prömiyerini Almanya’da Zugvögel Festivali kapsamında yapan “Ben Nereliyim?”, bu sezon Beyoğlu Hayal Perdesi’nde seyirciyle buluşuyor. Harun Özer’in kaleminden çıkan oyun, Türklerin Almanya’da yaşadığı hayatlardan hikâyeler anlatıyor. Geleneksel Türk tiyatrosu formlarından biri olan meddahtan yararlanılarak sahneye konulan oyunun yönetmeni Ebru Kara. Türkler Almanya’da yaşamaya ve çalışmaya başladığından beri dünyada siyasi, sosyolojik ve ekolojik pek çok değişiklik oldu. Avrupa ve Almanya da bundan nasibini aldı. Tabii ki Almanya’da yaşayan Türkler de. Almanlardan sonra Almanya’da en çok nüfusa sahip olan Türkler, Almanlardan sonra Almanya’nın en büyük problemlerinden biri. İlk kuşak göçmenlerden Mehmet’in ağzından dinleyeceğimiz hikâyeler bize Türkiye’nin, Almanya’nın, Avrupa’nın ve dünyanın hâllerini anlatıyor.
'Türklerin Almanya’ya işçi olarak gidişinin üzerinden, neredeyse yarım asır geçti... Bu zaman diliminde dünya, başka zaman dilimlerinde görülmedik bir hızla değişti. Küresel ısınmadan, reel sosyalizmin yenilgisine; Amerikan’ın dünya emperyalizminin komiserliğine soyunmasına kadar bir dizi “büyük” değişim yaşadı küremiz. Bu değişimlerin pratik sonuçları, Avrupa’da da yansımasını buldu. Sözgelimi Berlin’i ortasından ayıran duvar yıkıldı, “iki Almanya” “bir Almanya” oldu. “Bir”leşen Almanya'da hem global değişimden, hem kendi iç dinamiklerinden etkilendi; başkalaştı. Bunun en belirgin yansımalarından biri, bir zamanlar bando ile karşıladıkları Türk işçilerinin bu gün, Almanlar'dan sonra gelen en ciddi “nüfus”, Almanlar'dan sonra gelen en ciddi “dinamik” ve Almanlar'dan sonra gelen en ciddi “problem” olması. Kısaca hem Türklerin, hem Almanların cephesinde çok fazla hikaye birikti. Anlatmak için... Bizler geleneksel bir Türk tiyatro biçimi olan “Meddah” ı kullanarak, Almanya’ya giden ilk kuşak Türklerden birinin hikayesini anlatacağız size. “Mehmet” dedik ona; dinleyin Mehmet’i. Anlatacakları yalnızca kendi adına biriktirdikleri değil çünkü. Türkiye adına, Almanya adına, Avrupa adına, dünya adına... Anlatmak gerek. Anlamak ve birlikte yaşayabilmek için... Çünkü iyi şeyler hep buradan başladı ve buradan devam edecek...'