Anlar vardır… Hayatımızın değişebileceğine inandığımız anlar. Ve nedense hep o anlara geri dönmeyi çok isteriz. Hayatı değiştirmek için... Anları değiştirmek için… Hayal ederiz. Oysa ki, değişmez hayat... Hep aynı kalır. Sıradan… Tekdüze… Alışılagelmiş… Başladığı gibi biter her şey. Ya da nasıl bittiyse öyle başlar. Mutlu olmak isteriz. Ama mutsuzluğumuz bütün kaleleri kuşatır sonunda. Ve… Aldatmaya başlarız… Arkadaşları… En sevdiğimiz insanları… Karımızı, kocamızı, eşimizi, sevgilimizi… Hatta kendimizi bile…Gün gelir aldatmaktan zevk alır hale geliriz. Mesela siz… Aldatmaktan zevk almıyor musunuz... Gusto nun ilk oyunu Aldatma Sanatına Giriş, beş arkadaşın iç içe girmiş hayatları üzerinden ilişkileri, yaşamın saçmalığını, tüketim toplumunun insani değerleri nasıl tükettiğini yansıtırken, etik kavramı üzerine yeniden düşünmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor. Farklı kurgusu ve tarzıyla seyirciyi şaşırtan oyun, sadece gustosu yüksek olanlar için…